Türkiye'de zorlu maratonun son kuru: TERCİH ZAMANI
ÖSYM puanlarının belirlendiği tercih zamanına az kalan şu günlerde gençler ve aileler hangi bölüm, hangi üniversite sorularına cevap aramaktadır. Sonuçta bir kişinin hayatındaki kilit noktalardan biri olan meslek seçimi kritik öneme sahiptir. Bu nedenle bu süreci temiz zihinle objektif düşünerek iyi analiz ederek değerlendirmek şarttır.
Tercih listesi hazırlamak sınava hazırlanmak kadar yorucu olmakla birlikte, nereden başlayacağını bilemeyen henüz kesin bir üniversite ve bölüme karar kılmamışlar için yol haritası olacak önerilerim olacaktır. Bunlardan ilki öğrencinin kendisini tanımasıyla başlıyor. - Nitekim meslek seçmek, tercih sürecindeki en önemli nokta.- Bir öğrenci öncelikle ilgi ve yeteneğinin yatkın olduğu alanları bilmeli ve bu alanlardaki meslekleri gerekirse liste yaparak tespit etmelidir. Bu meslekleri icra edebilmek için hangi bölümlerin okunması gerektiği, çalışma şartları, mesleğe atıldığında ilk yıllarda ve tecrübe kazandıktan sonra ne gibi durumlarla karşılaşabileceği hakkında fikir almak, bilgi toplamak gereklidir. Örneğin öğretmenlikte özel sektörün artı ve eksileri, tecrübeli öğretmenlerin özel sektörde şartları ya da harita mühendisliği ile jeoloji mühendisliği arasındaki farklar, çalışma şartları neler bunların tespit edilmesi, araştırılması gerekiyor. Bu aşamada aynı zamanda öğrenci; çalışma şartları, iş yükü gibi faktörlerden hangilerinin kendi yapılarına uygun olduğunu ve nasıl bir iş hayatı beklediğini analiz etmelidir.
Aynı zamanda öğrenci; listeleyip analiz ettiği bu bölümlerin - üniversitelerin internet sayfaları yardımıyla - hangi dersleri içerdiğini araştırabilir, bu derslerin muhtevasını öğrenebilir ve bu şekilde o bölümün kendi yeteneklerine uygun olup olmadığını tespit edebilir. Bölümlerin isimlerinden ziyade müfredatlarını öğrenmek o bölümü okumakla hangi konularda uzmanlaşılabileceği hususunda fikir verir.
Bu aşamaların iyi kötü şekillenmesiyle birlikte bu bölümlerin hangi üniversitelerde var olduğu araştırılır. Çoğu kişinin atladığı kısım bu noktadadır. Seçilen bölümlerin hangi üniversitelerde yer aldığı tespit edilip bu üniversitelerin çeşitli sosyal fiziksel imkanları tartılır. Bölümün üniversitenin hangi kampüsünde yer aldığı, kampüsün olanakları, çevre şartları araştırılarak sürprizlerle karşılaşmamak adına doğru bir adımdır. Örneğin x üniversitesinin y bölümü ana kampüste değil bir ilçede yer alıyorsa, bunu bilmek o ilçenin niteliklerini yaşam şartlarını, öğrencinin kendini geliştirmesi için uygun olup olmadığını analiz etmek için yararlı bir bilgidir.
Bölümlerin ve üniversitelerin araştırılmasında tercih kılavuzundaki açıklamalar kısmını incelemek o bölüm o üniversite hakkında bilgi verir. Bölümün derslerinin hangi dilde hangi oranda verileceği hakkında; bazı bölümlerde bir / birkaç yıl yurt dışında okuma imkanları mevcut ve bu gibi durumların şartları nedir, maliyeti nedir gibi durumları incelemek adına açıklamalar/özel durumlar kısmı incelenmelidir.
Bunlarla birlikte bölümleri puanlara ve başarı sıralamalarına göre listelemek gerekmektedir. Öğrenci puanından yüksekte birkaç bölüm yazarak olası puanların düşmesi durumunda kazanma ihtimalini yükseltir. Elbette bu yüksek olan bölümün puanı gerçekçi bir yükseklikte olmalıdır. Diğer bölümlerin listelenmesinde dar bir aralıkta birden çok bölüm olmamasına dikkat edilmelidir. Örneğin 50 bindeki bir öğrenci 49 bin ile 51 bin aralığında bölümlerden oluşan bir liste hazırlaması gerçekçi olmaz. Yerleşme ihtimali çok düşüktür. Yüksek bir bölüm olarak 40 binlerdeki bir bölümü yazmak; 50 bin ile 60 bin aralığında daha fazla sayıda bölüm yazmak; 60 binden daha gerilerde, olası puan yükselmelerine tedbir olarak, 70 bin - 80 bin hatta 100 binlere doğru düşük birkaç bölüm - kapatılan üniversite sayısına bakarak böyle bir ihtimal mevcuttur.- yazmak uygundur. Bunları tercih ederken bölümün/ üniversitenin buna değip değmeyeceğinin (düşük puanlı bu bölümü okumam mı yoksa seneye tekrar denemem mi daha uygun, kazanmam durumunda okumam buna değer mi?) değerlendirilmesi yapılmalıdır.
En önemli noktayı en sona bıraktım. Sadece üniversite okumak için üniversiteye başvurmak doğru değildir. Nihayetinde okumanın bir amacı olmalıdır. Öğrencilere sevmedikleri bölümleri yazmaları konusunda baskı uygulamayın; şartları, mezun olduklarında nelerle karşılaşacaklarını izah edin. Gerekirse velileri olarak birlikte uzmanlardan yardım alın, meslekleri icra edenlerin fikirlerini alın. Kararı yine gence bırakın. Hem okurken hem meslek hayatlarında mutlu olacakları seçimleri yapmalarında onlara destek olun. Çünkü gerçekten mutlu olan çalışırken severek o işi icra eder. Severek çalışan yılmaz, bıkmaz, nihayetinde emeklerinin karşılığını alır ve başarılı olur. Başarılı olan ise her zaman kazanır. Kazanan daha çok mutlu olur ve daha azimle çalışır. Gençlerin bu döngüye dahil olmalarında basamak olun, meşale olun.
Eğitimi daha iyi insan olmakla entegre ederek dünyaya güzellikler katacak; bilgisiyle insanlığa ışık olacak; tecrübeleriyle iyi insanlar yetiştirecek; aldığı eğitimi hırs ve kinle değil, müreffeh toplum ve barış içinde dünya için kullanacak bireylerin tercih dönemini de alınlarının akıyla tamamlamasını ve hayırlı bölümleri kazanmalarını temenni ediyorum.
Tercih listesi hazırlamak sınava hazırlanmak kadar yorucu olmakla birlikte, nereden başlayacağını bilemeyen henüz kesin bir üniversite ve bölüme karar kılmamışlar için yol haritası olacak önerilerim olacaktır. Bunlardan ilki öğrencinin kendisini tanımasıyla başlıyor. - Nitekim meslek seçmek, tercih sürecindeki en önemli nokta.- Bir öğrenci öncelikle ilgi ve yeteneğinin yatkın olduğu alanları bilmeli ve bu alanlardaki meslekleri gerekirse liste yaparak tespit etmelidir. Bu meslekleri icra edebilmek için hangi bölümlerin okunması gerektiği, çalışma şartları, mesleğe atıldığında ilk yıllarda ve tecrübe kazandıktan sonra ne gibi durumlarla karşılaşabileceği hakkında fikir almak, bilgi toplamak gereklidir. Örneğin öğretmenlikte özel sektörün artı ve eksileri, tecrübeli öğretmenlerin özel sektörde şartları ya da harita mühendisliği ile jeoloji mühendisliği arasındaki farklar, çalışma şartları neler bunların tespit edilmesi, araştırılması gerekiyor. Bu aşamada aynı zamanda öğrenci; çalışma şartları, iş yükü gibi faktörlerden hangilerinin kendi yapılarına uygun olduğunu ve nasıl bir iş hayatı beklediğini analiz etmelidir.
Aynı zamanda öğrenci; listeleyip analiz ettiği bu bölümlerin - üniversitelerin internet sayfaları yardımıyla - hangi dersleri içerdiğini araştırabilir, bu derslerin muhtevasını öğrenebilir ve bu şekilde o bölümün kendi yeteneklerine uygun olup olmadığını tespit edebilir. Bölümlerin isimlerinden ziyade müfredatlarını öğrenmek o bölümü okumakla hangi konularda uzmanlaşılabileceği hususunda fikir verir.
Bu aşamaların iyi kötü şekillenmesiyle birlikte bu bölümlerin hangi üniversitelerde var olduğu araştırılır. Çoğu kişinin atladığı kısım bu noktadadır. Seçilen bölümlerin hangi üniversitelerde yer aldığı tespit edilip bu üniversitelerin çeşitli sosyal fiziksel imkanları tartılır. Bölümün üniversitenin hangi kampüsünde yer aldığı, kampüsün olanakları, çevre şartları araştırılarak sürprizlerle karşılaşmamak adına doğru bir adımdır. Örneğin x üniversitesinin y bölümü ana kampüste değil bir ilçede yer alıyorsa, bunu bilmek o ilçenin niteliklerini yaşam şartlarını, öğrencinin kendini geliştirmesi için uygun olup olmadığını analiz etmek için yararlı bir bilgidir.
Bölümlerin ve üniversitelerin araştırılmasında tercih kılavuzundaki açıklamalar kısmını incelemek o bölüm o üniversite hakkında bilgi verir. Bölümün derslerinin hangi dilde hangi oranda verileceği hakkında; bazı bölümlerde bir / birkaç yıl yurt dışında okuma imkanları mevcut ve bu gibi durumların şartları nedir, maliyeti nedir gibi durumları incelemek adına açıklamalar/özel durumlar kısmı incelenmelidir.
Bunlarla birlikte bölümleri puanlara ve başarı sıralamalarına göre listelemek gerekmektedir. Öğrenci puanından yüksekte birkaç bölüm yazarak olası puanların düşmesi durumunda kazanma ihtimalini yükseltir. Elbette bu yüksek olan bölümün puanı gerçekçi bir yükseklikte olmalıdır. Diğer bölümlerin listelenmesinde dar bir aralıkta birden çok bölüm olmamasına dikkat edilmelidir. Örneğin 50 bindeki bir öğrenci 49 bin ile 51 bin aralığında bölümlerden oluşan bir liste hazırlaması gerçekçi olmaz. Yerleşme ihtimali çok düşüktür. Yüksek bir bölüm olarak 40 binlerdeki bir bölümü yazmak; 50 bin ile 60 bin aralığında daha fazla sayıda bölüm yazmak; 60 binden daha gerilerde, olası puan yükselmelerine tedbir olarak, 70 bin - 80 bin hatta 100 binlere doğru düşük birkaç bölüm - kapatılan üniversite sayısına bakarak böyle bir ihtimal mevcuttur.- yazmak uygundur. Bunları tercih ederken bölümün/ üniversitenin buna değip değmeyeceğinin (düşük puanlı bu bölümü okumam mı yoksa seneye tekrar denemem mi daha uygun, kazanmam durumunda okumam buna değer mi?) değerlendirilmesi yapılmalıdır.
En önemli noktayı en sona bıraktım. Sadece üniversite okumak için üniversiteye başvurmak doğru değildir. Nihayetinde okumanın bir amacı olmalıdır. Öğrencilere sevmedikleri bölümleri yazmaları konusunda baskı uygulamayın; şartları, mezun olduklarında nelerle karşılaşacaklarını izah edin. Gerekirse velileri olarak birlikte uzmanlardan yardım alın, meslekleri icra edenlerin fikirlerini alın. Kararı yine gence bırakın. Hem okurken hem meslek hayatlarında mutlu olacakları seçimleri yapmalarında onlara destek olun. Çünkü gerçekten mutlu olan çalışırken severek o işi icra eder. Severek çalışan yılmaz, bıkmaz, nihayetinde emeklerinin karşılığını alır ve başarılı olur. Başarılı olan ise her zaman kazanır. Kazanan daha çok mutlu olur ve daha azimle çalışır. Gençlerin bu döngüye dahil olmalarında basamak olun, meşale olun.
Eğitimi daha iyi insan olmakla entegre ederek dünyaya güzellikler katacak; bilgisiyle insanlığa ışık olacak; tecrübeleriyle iyi insanlar yetiştirecek; aldığı eğitimi hırs ve kinle değil, müreffeh toplum ve barış içinde dünya için kullanacak bireylerin tercih dönemini de alınlarının akıyla tamamlamasını ve hayırlı bölümleri kazanmalarını temenni ediyorum.
Yorumlar