İKAZ & DENGE
Stres dolu hayatımızda üzerimize yüklenenler ağır geldiğinden olsa gerek bazen tahammül sınırımız düşebiliyor. Böyle zamanlarda çocuklarımızın bir davranışı bizi hayli sinirlendirebilir. Fakat yine de sükuneti elden bırakmadan, yargılamadan; davranışın sonucunun nereye vardığını, nelere sebep olduğunu anlatmak gerekebilir. Bu gibi durumlarda yapmamız gereken sözlerimizin ağır eleştiriden ziyade ikaz niteliğinde olmasıdır.
Çoğu ailede yapılan yanlış ise bu uyarı konuşmaları sırasında, gergin ev ortamında duygusal düşünmek ve verilen duygusal kararlardır. Gerginlik mantıklı düşünmeyi engeller. Beraberinde duygusallık ön plandadır. Mantıklı adımlar atılması oldukça zorlaşır.
İçinde bulunduğumuz zaman diliminde yorucu ve stresli işimiz, bizim uyarı konuşmalarımızı stres atmaya dönüştürebileceği gibi oldukça yerinde ikazlarımıza aile içinde herhangi birinin müdahalesi de tuz biber olabilmektedir.
Bunun önüne geçmek için ailede kask sisteminden ziyade demokrasi ortamı oluşturmak sorunların en derin kaynağına ulaşmak olarak adlandırılabilir. Demokratik ortamlarda babanın ikazı kadar anne ya da diğer yetişkinlerin uyarıları da dikkate alınmış olur.
Demokrasi ortamlarında herhangi bir yetişkinin uyarısı sırasında müdahale edilmez. Bu hem bireyin şikayetine saygıyı, hem de bireyin ev içinde belli bir gücünün varlığını gösterir. Düşünün ki bir evde anne çocuğunu her uyardığında baba müdahale ediyorsa, babanın işte olduğu zaman annenin milyonlarca uyarısını çocuk dikkate almaz. Çünkü çocuk otorite olarak babayı görmüştür. Anne artık saygı görmez ve etkisizdir. Devamında her durum babaya aktarılmak ve fren olarak sadece babayı kullanmak gerekmektedir. (Burada annenin ezilmişlik psikolojisinden hiç bahsetmiyorum bile...)
Tüm bunların dışında çocukları tamamıyla otoritenin ezdiği alt tabaka olarak görmemek, onların da kendilerini savunabilmelerine izin vermek gereklidir. Çocukların büyüdüklerinde demokratik ortamı nasıl koruyup sağlayacaklarını öğrenmeleri için onları da dinlemek gerekir.
Kendilerini nasıl savunacaklarını tecrübe ederken verilecek izinler ise ince bir çizgidir. Bu çizgiyi iyi muhafaza etmek şımarıklık ile özgüven sahibi olmak arasında dikkate değer zor bir uğraştır.
Tüm bu fonksiyonları aynı anda düşünürken aynı zamanda kontrollü olmak zordur ve ebeveyn olmak kolay değildir. Fakat şu da bir gerçektir ki, tüm güzellikler emek ile peyda olur.
Çoğu ailede yapılan yanlış ise bu uyarı konuşmaları sırasında, gergin ev ortamında duygusal düşünmek ve verilen duygusal kararlardır. Gerginlik mantıklı düşünmeyi engeller. Beraberinde duygusallık ön plandadır. Mantıklı adımlar atılması oldukça zorlaşır.
İçinde bulunduğumuz zaman diliminde yorucu ve stresli işimiz, bizim uyarı konuşmalarımızı stres atmaya dönüştürebileceği gibi oldukça yerinde ikazlarımıza aile içinde herhangi birinin müdahalesi de tuz biber olabilmektedir.
Bunun önüne geçmek için ailede kask sisteminden ziyade demokrasi ortamı oluşturmak sorunların en derin kaynağına ulaşmak olarak adlandırılabilir. Demokratik ortamlarda babanın ikazı kadar anne ya da diğer yetişkinlerin uyarıları da dikkate alınmış olur.
Demokrasi ortamlarında herhangi bir yetişkinin uyarısı sırasında müdahale edilmez. Bu hem bireyin şikayetine saygıyı, hem de bireyin ev içinde belli bir gücünün varlığını gösterir. Düşünün ki bir evde anne çocuğunu her uyardığında baba müdahale ediyorsa, babanın işte olduğu zaman annenin milyonlarca uyarısını çocuk dikkate almaz. Çünkü çocuk otorite olarak babayı görmüştür. Anne artık saygı görmez ve etkisizdir. Devamında her durum babaya aktarılmak ve fren olarak sadece babayı kullanmak gerekmektedir. (Burada annenin ezilmişlik psikolojisinden hiç bahsetmiyorum bile...)
Tüm bunların dışında çocukları tamamıyla otoritenin ezdiği alt tabaka olarak görmemek, onların da kendilerini savunabilmelerine izin vermek gereklidir. Çocukların büyüdüklerinde demokratik ortamı nasıl koruyup sağlayacaklarını öğrenmeleri için onları da dinlemek gerekir.
Kendilerini nasıl savunacaklarını tecrübe ederken verilecek izinler ise ince bir çizgidir. Bu çizgiyi iyi muhafaza etmek şımarıklık ile özgüven sahibi olmak arasında dikkate değer zor bir uğraştır.
Tüm bu fonksiyonları aynı anda düşünürken aynı zamanda kontrollü olmak zordur ve ebeveyn olmak kolay değildir. Fakat şu da bir gerçektir ki, tüm güzellikler emek ile peyda olur.
Yorumlar