Paylaşımcı Çocuklar

   Modern çağın en büyük sorunlarından biridir paylaşmak. Yetişkinlerin bile temiz duygularla paylaşmaya yanaşmadığı bir zamanda çocuklardan paylaşmayı öğrenmelerini beklemek oldukça zordur. Ancak her zaman  usule uygun davranmak başarmak konusunda da bize yardımcı olacaktır. Peki bu usul nasıl olmalıdır?
    Her zaman yinelediğimiz gibi çocuklar ebeveynlerini taklit eder. Bu nedenle bizlerin de paylaşmayı hayatımıza yerleştirmemiz bunu da çocuklara göstermemiz gerekir. Paylaşmanın anlamını bilmeyen çocukların öncelikle sosyalleşmiş olup olmadıklarını sorgulamamız gerekir. Sosyalleşmeyi başarıyla gerçekleştiremeyen çocuk paylaşmanın mahiyetini de elbetteki anlayamaz. Yapılması gereken sosyalleşme konusunda çocuğa yardımcı ve destek olmak (sosyalleşmiş çocuk nasıl olur kavramak gerekir.). Bunu gerçekleştirirken paylaşmanın öğretilmesi, paylaşmanın verdiği mutluluğun özendirilmesi ve bunun anlatılarak ya da hal dili ile paylaşılması gerekir.
   Paylaşmak günümüz dünyasında zayıflık olarak gösterildiğinden çocukların da elbette bencillik duyguları daha ağır basacak ve paylaşmaya yanaşmayacaklardır. Ancak bilinmelidir ki paylaşımcı davranışlar sonucunda sadece yetişkinler değil, çocuklar da mutlu olurlar. Ancak bu duyguyu hissettiğinde paylaşma davranışına devam edecektir.
   Siz çocuklarınıza önerdiğiniz davranışları sağlam zeminde sunarsanız çocuklar da bu davranışı devam ettirmek için kendinde güç bulacaktır.
   Elbette paylaşmayı öğrenmiş çocuklarla, öğrenememiş çocuklar karşılaşabilir. Paylaşmayı bilmeyen çocuk bencilliği ile itici olurken, bunu hakkını arama adı altında masum gösterebilir. (Burada yetişkinleri örnek alan çocuklardan bahsediyoruz aksi taktirde çocuk yüreği böyle sığ hissetmez.) Siz ne kadar "paylaşmasını" söylüyorum, "kardeşinle birlikte oyna" diyorum deseniz de çocuk kendi mutluluğu için paylaşmaktan vazgeçecektir. Bu nedenle paylaşmanın gerekliliğinden değil, ruhsal tatmininden bahsetmeniz daha yerinde olacaktır. Örneğin aynı atmosferi, aynı evi paylaşan insanların mutluluğu, kardeşiyle oynarken yalnız kalmadığını hissetmesinin ne büyük mutluluk olduğundan bahsedebilirsiniz. Buna alternatif birlikte bir şeyler yapma teklifiniz "gel birlikte dolaşalım", "benimle film izler misin", "seninle birlikte vakit geçirmek istiyorum" şeklindeki yaklaşımınız paylaşmanın verdiği hazzın bilinçaltına kazınmasını sağlar.
   Unutulmaması gereken en önemli nokta ile yazımı tamamlamak istiyorum:
   "Sadece ve sadece paylaşmayı bilen toplumlar, bencillikten uzak nesiller yetiştirebilir."

Yorumlar

Popüler Yayınlar